Geri Dönüşüm

Selamlaaaar , kötü bir zamanımda tam 6 yıl önce oluşturmuşum bu hesabı ve farkedip yazdıklarımı okuyunca o kadar keyif aldım ki …

Zaman ne kadar değiştiriyor insanı. Karakteri, fikirleri , yaşamı, konumu ve hatta cümleleri bile değiştiriyor. 

Bu geçen zamandan bahsetmek istiyorum biraz. Muhtemelen bir ‘aşk sandığım acı içinde’ kafamı dağıtmak için gelmişim buraya , çare oldu mu derseniz inanın kim olduğunu bile hatırlamıyorum. Dedim ya sanmak ve sahiden acı olmuş olsaydı şuan hatırlıyor olurdum. Üniversitemi bitirdim ve sonra bir yıl atanmayı bekleyip ‘amannn bir şey olmayacak bu bölümden ‘ deyip bir yıl aradan sonra yeniden üniversite okudum ve hemen atandım. Şuan 3,5 yıl oldu. Mutlu muyum ? Hayır. Çünkü insanım ve asla tatmin olmayacağım. Ve yeniden okuyorum. Çünkü annem hep oku kızım oku diyerek büyüttü beni. Okuyorum anneciğim , 26 yaşındayım ve hala okuyorum. 

Fikirlerin ve karakterin değişmesinden konu açmıştım, evet çok değiştim. 6 yıl önce sadece kitaplara gömülmüş, tek hedefi mesleği olan ve bu hayata toz pembe bakıp insanların iyi olduğunu düşünüp Polyanna misali yaşayan kız yok artık. Üzümdüm , diğerlerine baka baka karardım. İnsanlar kötü arkadaşlar, hem de çok kötü. Yıllarca bunun değişmesi için mücadele verdim. Ama değişmiyor, kurulan düzeni de değiştiremiyoruz. Dikenler içinde çiçekler yetişmiyor. Ama çiçeksen eğer bunu başkalarına gösterme ihtiyacı duyma. En iyi çiçek ol ve bunu sadece sen bil. Sen değiş , sen geliş. Sonrasında sanırım tüm insanlardan uzaklaşıyorsunuz , farketmeden yalnızlaştırıyor ama hayat sizin hayatınız ve başrol sizsiniz. Hangi dizi başrolün ayağı taşa takılmadan sezon finali yapar ki ? Takılın ama yeni sezonda daha güçlü ayağa kalkın. 

Ben öyle yapıyorum artık , türlü türlü hayaller kuruyorum. Kaç meslekte kaç şehirde çalışmak istiyorum bir bilseniz ah ama hayat beni nereye sürükleyecek bilinmez. 

Bir deeee bir de şey var 😊 Geçmez dediğimiz zaman öyle hızlı ilerliyor ki, geriye dönüp baktığımızda anılarımız ve hatırlamadığımız duygularımız kalıyor. Kendinizden parçalar bırakın bu hayata. Hayat o kadar kısa ki. Eski albümler denk gelmişti onlara göz atarken duygu seli yaşadım. Hep büyümek istemiştim ama ben büyürken annem babam yaşlandı , dedemin saçları ağardı. Şimdi ben yine büyüyorum ve onlar da durmuyor , her anın kıymetini bilmek gerek. Bir bakmışsınız kıymet bilecek anda yanınızda geçmişten kimse kalmamış. Sarılın sevdiklerinize , çok sarılın. 

Çok gülün , hep iyi kalın.

çamura Ata’yı atmak

Naber Atatürk düşmanı Türk gençliği ? Hâlâ ölmediniz mi ?

Yıllar geçtikçe artıyor herhalde sayıları bu gudubetlerin.Ya soyları “Ne mutlu Türk’üm” demeye , ya da akılları(!) Atatürk’ü anlamaya yetmiyor.

Madem Türk’üz neden Göktürk Alfabesi kullanmıyoruz ?

Bana bugün sorulan darma-duman olduğum soru.Atatürk yüzündenmiş hanım hanım abla öyle düşünüyor.Öncelikle Atatürk Osmanlının bir parçasıydı , Osmanlıda Göktürkçe kullanan bir Allah kulu var mıydı ? Ahh be ..

Kazakistan , Türkmenistan , Kırgızistan , Azerbaycan vs vs bunlar Türk . Alfabesi Latin ve Kirilden oluşuyor. Ay ama Atatürk yapmıştır onu bilmez miyiz biiz cahiliz genel ruh halimiz.

Atatürk camiileri yaktı , harabetti, hurraaaa din düşmanı !

Beyler bayanlar tüm bu camiilerle ilgili konular Ismet Inönü ile ortaya çıkmıştır. O zamanlarda da okul sayısının tam iki katı cami olması zaten ihtiyaç fazlası bir durum .Kimse demiyor okul var diye ve camilere de zarar verilmemiştir.Kutsal emanetlerin bitlr deposu halindedir , onlar muhafaza edilmiştir. Bunu anlatınca da kimseyi inandıramayız çünkü tam Atatürk yakıyordu bizim çok bilenler aman paşam derken bumm herşey alev aldı evet oradaydılar. Belgeler inandıramaz , gören bilen inandıramaz.

Devamını aktarmadan önce “Çanakkalede bir şehidin varsa bari ona saygı duy be”

Şanlıurfa’nın lanetimsi

90 gün için çıkıyorum yollara korka korka .. Hani olurda yolda otobüsü teröristler basarsa ? Bombalarlarsa bizi ? Ya patlarsak ? Hayır.. Sanırım inmek istiyorum!

Zaten firmaları batıya gidenlerden 737384 farklı.Mö.200’lerden alınmış kekler , halk meyvesuyu kutusunun içindeki Nazo’lar… Canım nazo çocukluğumda modaydı kimi kandırdın şimdi ? Uyuyup rüya olsun istiyorum herşey…

Derken fırattan geçiyorum ( hayır atlamayacağım , mükemmel ) minik dağların yokuşlarındaki evler herşeyin güzel olacağını söylüyordu . Ya da söylüyor gibiydi . Gibi gibi.

8 tane valiz , iki kızcağız.Sen mi büyüksün biz mi Urfaaaa !

Ilk zamanlar evden dışarı çıkmayıp Piazza, Balıklıgöl yolunu ağlatıyordum.Hala balıklıgöldeki sarı balığa inananlar üzdü beni.Göle delinin biri sarı balık atmış , kırk deli dilek tutmuş..

Ama burada birkaç yem alıp gölün heryerine eşit dağıtan ben el sallıyorum herkese 🙂 Herkes girişte atıverip gidiyor , diğerleri aç kalıyordu tabii yalan değil kalbim yumuşak ve iyi ki varım şuan anladım.

Piazzaya da gitmeyin aman ha ! Hiçbirşey yoktu.Ya da ben gittiğimde param yoktu belki , bilemedim şimdi.

En yakın nereye kaçılırmış derken buldum Harran’ı.Önce giderim sonra hikayesine bakarım ve “Aaa o fotoğraf çektirdiğim yer ilk üniversiteymiş” derim . Evet canım sen ne sandın ki he ?

Develer tellalmış buralarda..Güneş ağzımın içinde yaşıyor derken bu minik evlere girince kendimi Gayserinin kışına girdim sandım.Ay kız bu ne soğuk.Yaşayan müze olmuş burası, istediğin yerde fotoğraf çekil otur, yöresel kıyafetleri giy..Böyle camlar ardından uzaktan tarih sevmiyorsunuz kokusu burnunuza değsin.O an dedim Urfa seni yerim , ne cömert bir cennetsin sen.

Kur’an okuyan adam yanına çağırıyor sonra , konuşuyor konuşuyor tabi hebele hübele yine ne anlamıyorum arkadaş. Ama Türkçe bir kelime biliyordu. – Para . Gel sömür bizi gel. Zaten gidip bir yere oturuyorum adam çoktan beni geçmiş geri bile dönüyordu.Işınlanıyor olabilirde , o türbede yatan adamın ruhuysa beni denedi ve lanetledi kesinlikle !

Eski Sevgili Sendromundan Kurtulmak

Hangimiz bir kuytu köşe başında bir vefasız için yol gözlemedik nakaratları çınlıyor kulaklarımda.İşte söz konularımız ipe dizilmiş gibi terketmeyi bekliyor.Aslında ilişki boyunca bunu bize gösteriyorlar ama ah kör gözlerimiz toz pembe değil dünya !

İlk önerim ”yahu saçmalama” denecek durumdadır belki.Ama ağlayın üzülün hatta bir Müslüm Baba çalsın arkadan siz efkarlanın.Çünkü üzülmek gerekiyor ballar.Siz ona sevginizi ve ömrünüzden bir parçayı verdiniz.Sosyal medyada takip işlemine bile devam edin , çatır çutur stolk !.Üzüldüğünüzü ve aslında ne kadar haketmediğini göreceksiniz.Üzüldükçe de o tatlış beynimiz iyilikleri silecek ve en sonunda nefret bile edebileceksiniz.Ne olmuş yani biraz pijamalarla şiş gözlerle dolaşmışsak? Ölmeyeceğiz ya bu işin sonu çok zucker.

İlk öneriyi fazla uzun tutmayın! Ve asla ama asla hemen yeni birileri ile birlikte olmaya çalışmayın çivi çiviyi sökmez.Hem ona da yazık.Siz en iyisi spora başlayın ya da biraz yürüyün.Bu mutluluk hormonu salgılayacak.

Unutmayın Artık özgürsünüz! Yapamadığınız ne varsa yapma zamanı geldiğine inanın. Sevdiklerinizle vakit geçirin ama benim gibi evde bir başına hayatının sonuna kadar yaşayabilecek biri iseniz de İnternet aracılığıyla her şeyi yapabilirsiniz.Benim bu bloğu oluşturmam da bu aşamada oldüğumu gösteriyor 🙂

Ondan önce de bir hayatınız vardı bunu aklınızdan çıkarmayın.Ve gidenler şimdi mutluysa onların da mutluluğu bir yerde tıkanır.Yanii diyorum ki ‘Hayat Adildir’

Yalnız unutmadan kızlar lütfen o güzelim saçlarınızı kestırmeyin olur mu ? Kendinize daha çok bakım yapmanız yeterli ki en sonunda siz onu unuttuğunuzda o geri gelecek.Affedecek miyiz ? Hayır çünkü atı alan Üsküdarı geçti .

Merhaba ilk blog yazısı !

Günümüzde herkese ait bir blog var.Bende bundan geri kalmayayım deyip uçtum buralara.Nasıl bir giriş yapmalıyım diye düşünürken de aslında giriş yapmamaya karar verdim.Ben böyle bodoslama başlıyorum.Blog oluşturmak isteyen varsa da kanımca hiç girmesin bu işlere.İnanın daha şimdiden dağ gibi geldi bana.Hevesinizi de kırmak hoş değil ama amaan bilmiyorum.Umarım bu blogda ilerleme kaydedeceğim sizlerle.Bilgiyi neşeyi soruları merakları hep beraber yerlerine oturtacağız.Oturtacağız ? Daha uygun bir kelime bulmuş değilim. Şimdilik hoşçakalın 🙂